6hEH. she-is Kelimesi İle İlgili Örnek Cümleler Bu yazımızda she-is ile ilgili İngilizce cümleleri bulabilirsiniz. Sizler için derlediğimiz İngilizce'de en çok kullanılan she-is kelimesi ile ilgili olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinden yararlanarak İngilizce pratik yapabilir ve she-is kelimesinin kullanım alanlarını öğrenebilirsiniz. Günün İngilizce Kelimesi responsible sorumluluk sahibi İngilizce Sorular Her exams are …...................... June. on under in up Günün İngilizce Deyimi a large group of people of the same race who share the same language, traditions and history aynı dili, gelenekleri ve tarihi paylaşan aynı ırktan insanların oluşturduğu büyük bir grup İngilizce öğrenmek için kursa gitmek şart değil! Hemen tıkla, ücretsiz dene! İngilizce sözlük cebinizde Clickivo'yu ücretsiz olarak akıllı telefonunuza hemen indirin, anlamını merak ettiğiniz kelimeleri ücretsiz olarak öğrenin!
“a little” İle İlgili Cümleler konusunu kısaca yazdık. A little “biraz” anlamına gelir. Sayılamayan isimlerle, olumlu-olumsuz cümlelerde, soru cümlelerinde kullanılabilirler. İngilizce gramer konularından olan “a little” ifadesinin kullanımı ile ilgili örnek cümleleri ve Türkçe çevirilerini aşağıdaki bölüme kısaca yazdık. A little ne demek? “a little” biraz demektir.“a little” İle İlgili Cümlelera few kullanım özellikleri“biraz” anlamına isimlerle olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır.“little” kelime olarak “yok denecek kadar az” demektir.“a little” İle İlgili Cümle ÖrnekleriShe saves a little money every had little money to have a little moneyI ate a little is a little milk in the refrigaratorI need a little need a little time for my speak a little put a little sugar in his coffeeI’m a little hungry. Tom got a little had a little a little cold a little of this a little taller than you added a little sugar and milk to his tea. She spends a little time each day reading a you like a little water?I’m sorry, I speak little have drunk little water this give me a little milkI like to have a little sugar in my a little tiredThat roller coaster is a little scary for the party, we ate a little cakeThat book was a little a little milkI’m a little busyI’m a little dizzyI’m a little had a little helpI had little choiceShe is a little angryWe’re a little a little thirstyI’m a little worriedTom got a little pieGive me a little timeI have a little needed a little want a little moneyI was a little afraidThere’s a little food left on the put a little money into the only have a little time to need a little informationI only want a little I give you a little advice?There is a little juice in the glassI’ve got little money. Let’s have got little time. Do you want to talk?She can speak little had a liitle rain last go outside for a little fresh has very little patience with me. I’d only like a little milk in my tea want to drink a little waterI need a little honey for cakeI have a little time for youI need a little a little ile ilgili cümlelerin Türkçe ÇevirileriHer ay biraz para için çok az paraları param varBiraz ekmek biraz süt varBiraz şekere ihtiyacım için biraz zamana ihtiyacım İngilizce biraz şeker koyduBiraz küçük bir turta su biraz pastayı biraz biraz daha biraz şeker ve süt gün kitap okumak için biraz zaman su ister misin?Üzgünüm, az Fransızca sabah çok az su bana biraz süt verKahvemde biraz şeker olmasını yorgunumO hız treni benim için biraz biraz kek yedikBu kitap biraz süt içinBiraz meşgulümBiraz başım dönüyorBiraz erken yardım ettimÇok az seçeneğim vardıO biraz kızgınBiraz geç susadımBirazcık endişeliyimTom küçük bir turta aldıBana biraz zaman verBiraz ateşim havaya ihtiyacım para istiyorumBiraz korktumTabakta biraz yiyecek içine biraz para için çok az zamanımız bilgiye ihtiyacımız varSadece küçük bir makarna küçük bir tavsiye verebilir miyim?Camda biraz meyve suyu varÇok az param var. Hadi kahve az zamanım var. Konuşmak ister misin?Biraz İspanyolca gece biraz yağmuru temiz hava için dışarı karşı çok az sabrı çayımda biraz süt su içmek istiyorumKek için biraz bal lazımSenin için biraz zamanım varBiraz kağıda ihtiyacım var.
be able to sözcüğü İngilizce bir sözcük olup anlamı “yapabilmek”tir. İngilizce öğrenme konusunda pratik yapmak istiyorsanız bu örnekleri incelemenizi öneririm. Aşağıda be able to ile ilgili cümle örnekleri bulunmakta. Eğer be able to ile ilgili bildiğiniz cümle örnekleri varsa lütfen yorum bölümünden bizlerle paylaşın. Unutmayın ki bilgi paylaştıkça able to Hakkında İngilizce CümlelerI’m able to able to able to you able to swim?She is able to was able to help am able to drive a baby is able to is able to swim am able to read isn’t able to buy a wasn’t able to meet is not yet able to is able to swim very is able to play the is able to sing very able to speak will be able to swim wasn’t able to talk to is not able to drive a she able to write a report?We may not be able to afford sure I’ll be able to find he be able to come tomorrow?He is able to speak ten am able to swim across the he be able to catch the train?Tom will be able to drive a car was able to answer all the was able to swim across the think that you won’t be able to do wasn’t able to contact him by are able to speak Spanish a won’t be able to arrive home in wasn’t able to go to his birthday was able to swim well when I was a many eggs were you able to get yesterday?I was able to swim faster when I was afraid we won’t be able to help you walked slowly so the children would be able to never imagined I’d be able to give a concert in love to be able to spend less time doing household think it’s unlikely that I’ll be able to pass my driving you can love others, you need to be able to love think that maybe I won’t be able to make understood in love to be able to find more time that I could spend think it’s highly unlikely that you’ll be able to do that by think it’s highly unlikely that we’ll be able to escape from this owes him a lot of money, but she probably won’t be able to pay it know that it is highly unlikely that we’ll be able to sell all this never for a moment imagined that I’d be able to meet so many famous never for a moment imagined I’d be able to afford to live in such a fancy don’t need to sound like a native speaker, I just want to be able to speak don’t think it’s necessary for me to sound like a native speaker, I just want to be able to speak think it’s a shame that some foreign language teachers were able to graduate from college without ever having studied with a native speaker.
Come sözcüğü İngilizce bir sözcük olup anlamı “Gelmek”. İngilizce öğrenme konusunda pratik yapmak istiyorsanız bu örnekleri incelemenizi öneririm. Aşağıda Come Gelmek ile ilgili cümle örnekleri bulunmakta. Eğer Come Gelmek ile ilgili bildiğiniz cümle örnekleri varsa lütfen yorum bölümünden bizlerle paylaşın. Unutmayın ki bilgi paylaştıkça Gelmek Hakkında İngilizce CümlelerI wish you could have come with will come even if she is I wait for her to come back?He couldn’t come because he was advised him to come back at asked him to come into her just might come in handy promised him that I would come think it’s time for me to come time do you think he’ll come back?By the time you come back, I’ll be promised to come, but he didn’t have a feeling that she’ll come shouldn’t have to ever come back come to see me from time to you come in and have a cup of tea?come and visit us in Paris sometime promised me that he would come at asked him to come with me and he have a feeling that she will come don’t know for certain when he will don’t know when my father will come bring my sister when I come next far as I know, he has never come on promised to come back by three o’ come the police. Let’s get out of come home from work about seven every was advised by him to come back at like him to come to her house at 2 promised me to come by five at the didn’t expect that Mary would come so don’t know whether George will come or don’t think any more students want to promised me that she would come at already here, but Bill hasn’t come you come to my to my house next Sunday?He said that he would come back here Take this with you. It might come in miss you. I need to see you. Could I come over?I think it’s time for us to come to an still think it’s unlikely that he’ll come was wrong in thinking that she’d come to see asked him to come into her house, but he you like to come in for an interview next week?As soon as I can get the chance, I’ll come for a never imagined so many people would come to my took it for granted that she would come to our İle İlgili Resimler Sponsorlu Bağlantılar
While kelimesini duyduğumuzda ya da gördüğümüzde aklımıza direkt olarak “-iken” gelmelidir. While -iken While ile ilgili cümleleri incelediğinizde şunu fark edeceksiniz ki; bir eylem bitmeden, başka bir eylem başlamış durumda oluyor. While I was going to school, She was going to home. Ben okula giderken, o eve gidiyordu. Yukarıdaki cümleyi incelediğimizde “while” kelimesinin, cümlenin fiili ile birleşerek “-iken” anlamı verdiğini görüyoruz. While I was listening music, she was looking at me. Ben müzik dinlerken, o bana bakıyordu. “dinlemek” eylemi tamamlanmamışken, “bakmak” eylemi gerçekleştirilmiştir. Bu gibi fiillerin gerçekleştirilme zamanları ile ilgili bir kesişme durumu söz konusu olduğunda, while -iken kullanırız. While when I was 7 years old, she was 11 years old. Ben 7 yaşındayken, o 11 yaşındaydı. 7 yaşındayken [yani o yaştayken, o sırada] While I was looking into her eyes, she already knew that what I am gonna say to her. Gözlerine bakarken, ona ne söyleyeceğimi zaten biliyordu. While she was dreaming, she was moving uncontrollably. Rüya görürken kontrolsüz bir şekilde hareket ediyordu. While she is going to school, she was unaware these things that will befall herself. Okula giderken, başına gelecek olan şeylerin farkında değildi. While ile ilgili cümleler While ile ilgili cümleleri incelerken şu ayrıntıya dikkat; dikkat ederseniz tüm bu cümleler “bağlı cümle” olarak tanımlanan cümle tiplerinden oluşmaktadır. “Bağlı cümle” demek, bir bağlaç ile birbirine bağlanmış iki cümle demektir. “while” kelimes bir bağlaç olduğu için iki cümleyi birbirine bağlamaktadır. Önce bir cümleye “while” eklenir, ardından o cümle, başka bir cümle ile birleştirilerek while ile ilgili cümleler oluşturulmuş olur. Ancak şu ayrıntıya dikkat etmelisiniz ki; “while” -iken bağlacının bağlı bulunduğu cümlenin eylemi, diğer cümlenin eylemi tarafından, sürekliliği kesilen ya da aynı anda gerçekleşen eylemdir. Örneğin; While I am dancing, she was watching movie. virgülden önceki cümleye “while” bağlandığını görüyoruz. “dans etmek” eylemi, ikinci cümledeki “izlemek” eylemi aynı anda gerçekleştirilmiştir. While teacher is lecturing, Angelina came in the class abruptly. Öğretmen ders verirken Angelina aniden sınıfa geldi. Bu cümlede ise “while” ile desteklenen “ders vermek” eylemi, “sınıfa gelmek” eylemi ile kesilmiştir. Sonuç olarak aynı anda gerçekleşen, biri diğerini kesen eylemler ile kurulmuş cümleleri birleştirmek için “while” iken bağlacı kullanılır. Bundan dolayı “while” kelimesi genellikle cümlenin başında ya da iki cümlenin ortasında yer alır.
she is ile ilgili cümleler