ErkekAdam Türkçe Podcast – Evlilik, boşanma ve hukuk (2) Avukat Cem Gonceli ile evlilik, boşanma, aldatma, nafaka, evlilik sözleşmesi gibi konuları ve bu konulardaki güncel hukuku konuşmuştuk. Bu ikinci bölümde buradan devam ettik, sonra nasıl girdiysek Asyalı kızlardan konuştuk. Yayınları Odysee ve Spotify kanallarından Taşınması en ağır yüktür terk ediliş. Kalkamazsın altından. Zamanla geçer derler, yalan. Zamanla ateşi dinebilir sadece. Asla geçmez. İzi hep en derinlerinde durur öylece. Benim 14 Ekim 2021. #40. succ dedi: Açıklar mısın? Normal bir insanın eğer aseksüel değilse aşk duygusu vardır. Hoşlandığı bireyle tanışıp, arkadaş olup uzun bir zaman anı biriktirir ve bağlanırsa onun yokluğunda özlem ve hüzün duyar. Aksi ne olabilir? Sevgiyi bağımlılık haline getirmezsen sende rahat edebilirsin. Önceki. Herilişki çok güzel hayaller ve beklentilerle başlar ama bir süre sonra işler yolunda gitmeyebilir ve ayrılabilirsiniz. Peki bu durumla nasıl başa çıkmalı, neler yapmalıyız? Yaşadığınız acıyı kabullenin. Genellikle ayrılık sonrası yakın çevremizdeki insanlar “O kişi için üzülmeye değmez, boşver.” diyerek bizi teselli etmeye çalıştığında, bizler de Aşk Acısı Ayrılık Şiirleri. Hayatımda tek olan her şey gitti şimdiden. Geriye hiçbir şey kalmadı eskiden. Bir tek sen vardın kalbimde. Sende gittin bu fani kalpten. Öyle seversin birini candan ileri. Gül sanırsın ama batar dikeni. Nerde olsa tanırsın yüreğini sökeni. Tarifsiz bir dert, aşka düştün düşeli. Profesör. Ayrılma şekline göre de değişir geçme süresi.Mesela ayrıldığın insanın ciğeri beş para etmeyen biri olduğunu öğrendiğin zaman mutlu bile olabilirsin.Ama mesela 2 kişi de seviyordur aileler yüzünden olmamıştır o unutulmaz işte.Farklı durumlar da var tabi duruma göre çok değişir. vHfX5MG. Boşanma Davası Nedir? Boşanma davası, evlilik birliğinin mahkemenin boşanma kararıyla sona erdirilmesi için açılan inşai nitelikte bir dava türüdür. Boşanma davaları, anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davası olmak üzere iki farklı şekilde açılabilir. Boşanma davasının nasıl açılacağı, anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davalarından hangisinin tercih edildiğine göre değişir. Ancak, her iki tür boşanma davası da Aile Mahkemesi’nde açılır. Boşanmak isteyen taraflardan biri iki nüsha dava dilekçesi, varsa eklemek istediği belgeleri ve nüfus cüzdan fotokopisini ekleyerek Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açabilir. Boşanma davası dilekçesi, boşanma sebeplerini, bu sebeplerin nasıl ispat edileceğini, tanıkların ad-soyad ve adreslerini, bazı kurumların elinde olup mahkemeden yazı yazılarak getirtilmesi talep edilen belge veya kayıtlara ilişkin açıklamaları da içermelidir. Çekişmeli Boşanma Davası Nasıl Açılır? Çekişmeli boşanma davaları, taraflar arasında boşanmaya esas teşkil eden vakıaların çekişmeli olduğu boşanma davalarıdır. Çekişmeli boşanma davası, Medeni Kanun arasında düzenlenen hem “genel” hem de “özel” boşanma sebeplerine dayanılarak açılabilir 1. Çekişmeli boşanma davasında genel boşanma sebepleri Örneğin, şiddetli geçimsizlik, mizaç uyuşmazlığı nedeniyle sürekli tartışma, tehdit, hakaret, şiddet, güven sarsıcı davranışlar, cinsel ilişkiden kaçınma, eşi doğal olmayan yoldan cinsel birleşmeye zorlama, eşlerin aile bireylerine kötü davranması, hakaret etmesi, evlilik yükümlülüklerini yerine getirmeme gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılması neticesine yol açan, her olayda ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken sınırsız sayıda neden “genel boşanma nedenleri” arasında yer alabilir. Genel boşanma nedenleri, evlilik birliğini temelinden sarsan her türlü olay olarak tanımlanabilir. 2. Çekişmeli boşanma davasında özel boşanma sebepleri Özel boşanma sebepleri Medeni Kanun’da sınırlı sayıda belirlenmiştir. Kanunda belirlenen bu nedenler dışında özel boşanma sebebine dayalı dava açılamaz. Özel boşanma sebeplerine dayalı çekişmeli boşanma davası açan eş, sadece özel boşanma sebebini ispatlamakla yükümlüdür. Karşı tarafın kusurlu olduğunu ispat yükümlülüğü yoktur. Özel boşanma sebeplerine dayanan çekişmeli boşanma davası açma sebepleri şunlardır Zina aldatma nedeniyle çekişmeli boşanma davası, Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle çekişmeli boşanma davası, Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, Terk nedenine dayalı çekişmeli boşanma davası, Akıl hastalığı nedenine dayalı çekişmeli boşanma davası. Çekişmeli boşanma davasında sadece boşanma sebepleri değil, boşanmada hangi tarafın daha kusurlu olduğu, maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet, ev eşyalarının paylaşımı vb. gibi konularda çekişmenin yaşandığı bir dava türüdür. Mal paylaşımından kaynaklanan katılma alacağı veya katkı payı alacağı davaları ise ayrı bir mal paylaşımı davası şeklinde açılmalıdır. Çekişmeli boşanma davası açan davacı, davalı taraftan daha fazla kusurlu ise boşanma davası reddedilir. Az kusurlu eş, boşanmaya karşı çıkarsa boşanma kararı verilemez. Çekişmeli boşanma davasında genel ve özel boşanma sebeplerine ilişkin ayrıntılar yazımızın ilerleyen bölümünde açıklanmıştır. Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır? Anlaşmalı boşanma davası, herhangi bir adliyedeki aile mahkemesinde açılabilir. Yetkili mahkemenin belirlenmesi açısından tarafların ikametgahının bir önemi yoktur. Taraflar uygun gördükleri bir adliyenin aile mahkemesinde anlaşmalı boşanma davası açabilirler. Anlaşmalı boşanma davasının en önemli unsuru anlaşmalı boşanma protokolü olarak kabul edilir. Aile mahkemesi, tarafların hazırladığı anlaşmalı boşanma protokolünü esas alarak boşanma kararı verir. Çekişmeli boşanma davasında uygulanan usuller anlaşmalı boşanma davasında uygulanmaz; yani karşı tarafa tebligat gönderme, cevap dilekçesi veya ön inceleme aşaması gibi aşamalar geçilerek doğrudan duruşma günü verilir. Tarafların hazırlayarak imzaladığı protokol aile mahkemesi hakimi tarafından duruşmada onaylanarak boşanma kararı verilir. Boşanma Davası Nerede Açılır? Yetkili ve Görevli Mahkeme Boşanma davası, aile mahkemesinde açılır. Aile mahkemesi, TMK 184. maddede yer alan özel usul kurallarını da dikkate alarak genel hükümlere göre yargılama yapar. Yukarıda açıkladığımız üzere anlaşmalı boşanma davası herhangi bir adliyenin Aile Mahkemesi’nde açılabilir. Örneğin, taraflar İstanbul-Bakırköy’de ikamet etse bile İstanbul Anadolu adliyesinin Aile Mahkemesi’nde anlaşmalı boşanma davası açabilirler. Çekişmeli boşanma davasında ise bazı yetki kuralları vardır. Çekişmeli boşanma davasına bakmaya yetkili mahkeme ise şu şekilde belirlenir Davalı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde çekişmeli boşanma davası açılabilir. Davacı tarafın yerleşim yeri aile mahkemesinde çekişmeli boşanma davası açılabilir. Boşanmak isteyen eşlerin son 6 aydan beri ikamet ettikleri yerdeki aile mahkemesinde çekişmeli boşanma davası açılabilir. Çekişmeli Boşanma Davasında Yargılama Usulü Aile Mahkmesi’ne bir dava dilekçesi verilerek çekişmeli boşanma davası açılır. Davalı tarafın, dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde cevap dilekçesi verme hakkı vardır. Dava ve cevap dilekçesinde dayanılan deliller ayrı ayrı gösterilmelidir. Davacı, davalının verdiği cevap dilekçesinin kendisine tebliğ edilmesinden itibaren 2 hafta içinde karşı bir cevap dilekçesi verebilir. Davalı da davacının verdiği cevap dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 2 hafta içinde bir cevap dilekçesi verebilir. Özetle, her iki taraf da olayları tartışmak için mahkemeye ikişer adet dilekçe vermektedir. Delillerin ise kural olarak verilen bu dilekçelerde gösterilmesi, hangi olayın hangi delille ispatlanacağının da belirtilmesi gerekir. Dilekçelerin verilmesinin hemen akabinde, dilekçelerde tanık deliline dayanılmışsa, tanıkların ad-soyad ve iletişim bilgilerinin gösterildiği bir “tanık listesi dilekçesi” verilebilir. Ancak, tanıkların dava dilekçesi ile cevap dilekçelerinde gösterilmesi usulen daha yerindedir. Dilekçeler aşaması bittikten sonra aile mahkemesi her iki tarafı ilk duruşmaya çağıracaktır. Bu duruşmanın adı, “ön inceleme duruşması“dır. Ön inceleme tek duruşmada tamamlanır, zorunlu hallerde ikinci bir ön inceleme duruşması yapılabilir. Ön inceleme duruşmasında davacı ve davalı tarafa, dilekçelerinde gösterdikleri belgeleri sunmayan veya belgelerin getirtilmesi için gerekli açıklamayı yapmayan tarafın bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verilir. Ön inceleme duruşmasından sonraki duruşmalar tanıkların dinlendiği, delillerin getirtilerek tartışıldığı “tahkikat duruşması” aşamasıdır. Her olayın özelliğine göre farklılık arzetmekle birlikte tahkikat duruşmaları birden fazla kere yapılabilir. Tarafların tüm delillerinin toplanarak tartışıldığı tahkikat duruşmalarının sonunda “sözlü duruşma” yapılarak taraflar son kez dinlenir ve boşanma davası hakkında hüküm verilir. Çekişmeli boşanma davasındaki bu süreç yaklaşık olarak 1 yıl ile 3 yıl arasında sürmektedir. Boşanma davasında yargılama, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre yukarıda anlattığımız genel hükümlere tâbidir. Ancak, hem çekişmeli hem de anlaşmalı boşanma davasında uygulanması gereken MK. özel kurallar da şu şekildedir Hâkim , boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. Hâkim , bu olgular hakkında gerek re’sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz. Hâkim , kanıtları serbestçe takdir eder. Boşanma veya ayrılığın fer’î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz. Hâkim , taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir. Çekişmeli Boşanma Davasında İspat ve Deliller Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebebi olarak gösterilen olaylar her somut olayın özelliklerine göre çeşitli delil araçlarıyla ispatlanabilir. Çekişmeli boşanma davasında delil araçları şunlardır Tanık ifadeleri, Telefon görüşme kayıtları veya içerikleri, mesajlar, whatssap içerikleri vb. Çekişmeli boşanma davasına esas teşkil eden olayları ispatlamak amacıyla usulüne uygun alınmış ses veya görüntü kaydı, Sosyal medya paylaşımları, mesajları veya gönderileri instagram, facebook, twitter, twitch, telegram vb., Uçak veya otel kayıtları, güvenlik kamerası görüntüleri özellikle aldatma olgusuna dayanan çekişmeli davalarda, Fotoğraflar, video kayıtları vb. her türlü delil, Banka kayıtları, kredi kartı ekstresi vb. deliller harcamaların hesaplanması, harcamalar üzerinden hem gelir düzeyinin tespit edilmesi hem de boşanma sebebi olacak olguların tespit edilmesi için, Açılmış bir ceza davası dosyası da çekişmeli boşanma davasında delil olarak gösterilebilir. Zina aldatma sebebine dayalı çekişmeli boşanma davalarında ise, Yargıtay tarafından ayrıca şu kriterler belirlenmiştir Kadın veya erkeğin yalnızken ortak konuta karşı cinsten birini alması zinanın varlığına işaret eder. Eşlerden birinin karşı cinsten biriyle düzenli bir şekilde gece-gündüz telefonda görüşmesi zinanın varlığına işaret eder. Eşlerden biri evlilik dışı ilişkiye girdiği başka bir kişiden çocuk sahibi olduğu takdirde zina aldatma olgusu ispatlanmış olur. Günümüzde delil araçlarını sınırlamak mümkün değildir. Bu nedenle her somut olayda çekişmeli boşanma davasında kullanılacak delillerin hangileri olduğu ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. Çekişmeli boşanma davasında tek delille boşanma kararı verilmesi mümkün olduğu gibi olayı tam olarak ispat etmeyen çok sayıda delille de boşanma talebi reddedilebilir. Boşanma Davasında Gerekçe Göstermek Gerekir mi? Boşanma davası açan eş, dava dilekçesinde somut bir boşanma sebebi göstermelidir. Boşanma sebepleri; genel nitelikte sebepler şiddetli geçimsizlik vb. olabileceği gibi aldatma, ortak konutu terk gibi özel nitelikte sebepler de olabilir. Taraflar, boşanma dilekçesinde gösterdikleri sebepleri davanın yargılaması sırasında ispatlamalıdır. Aksi takdirde boşanma davası reddedilir. Davayı açan eş hem boşanma nedenini göstermeli hem de boşanma davasında karşı tarafın kusurlu olduğunu ispatlamalıdır. Davayı açan eşin boşanma nedeni olarak gösterdiği olayın meydana gelmesi kendi kusuruna dayanıyorsa, boşanma davası reddedilir. Anlaşmalı boşanma davasında, tarafların kusuru veya boşanma gerekçesi uyuşmazlık konusu yapılmaz. Boşanma Davasının Maliyeti Nedir? Dava Açma Ücreti Ne Kadar? Davacı, dava harç ve giderlerine mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorundadır. Dava harç ve giderleri yatırılmadan mahkemeye sadece boşanma dilekçesi verilmesi davanın görülmesini sağlamaz. Harç ve giderler davanın başında eksik yatırılmışsa hakim davacıya harç ve giderleri tamamlaması için süre verir. Verilen bu sürenin sonunda dava harç ve giderleri yatırılmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Boşanma davasının maliyeti veya dava açma ücreti davada dinlenecek tanık sayısı, dava dosyasının bilirkişiye gidip gitmeyeceği, başka kurumlardan belge istenip istenmeyeceğine göre farklılık gösterir. Boşanma davası açma maliyeti ortalama olarak 500 TL - 700 TL arasındadır. Boşanma Davası Ne Kadar Sürer? Anlaşmalı boşanma davası tek celsede sona erer; davanın karara bağlanması ortalama olarak 1 ay ile 4 ay arasında sürer. Çekişmeli boşanma davası, davanın niteliğine göre dava süresinin uzadığı veya kısaldığı bir dava türüdür. Çekişmeli boşanma davası; usulüne uygun tebligat yapılması, ön inceleme duruşması, inceleme duruşmaları ve karar duruşması olmak üzere pek çok aşamadan oluşmaktadır. Ayrıca davada dinlenecek tanık sayısı, tanıkların bulundukları yer, ilk davete icabet edip etmemeleri, başka kurumlardan istenen evrakların süresinde gelip gelmemesi ve varsa tarafların diğer araştırma işlemleri çekişmeli boşanma davasının ne kadar süreceğini belirler. Ortalama olarak çekişmeli boşanma davası 1 yıl – 3 yıl arasında sonuçlanmaktadır. Tarafların Duruşmaya Katılması Gerekir mi? Kural olarak tarafların vekalet verdiği bir avukat varsa, tarafların duruşmaya katılma zorunluluğu yoktur. Ancak, anlaşmalı boşanma davasında taraflar kısa sürede boşanmak istiyorsa her iki tarafın duruşmada hazır olması şarttır. Hakim, her iki tarafı dinleyerek boşanma talebiniin özgür iradeye dayalı olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. Çekişmeli boşanma davası, ispat açısından bir tartışma sürecinin yürütüldüğü bir dava türüdür. Taraflar iddialarını dilekçelerle ileri sürüp iddiaların delillerini karşılıklı hakim önünde tartışırlar. İspat ve velayet, nafaka, tazminat vb. diğer çekişmeli hususlarda karşılıklı bir tartışmanın yürütüldüğü çekişmeli boşanma davası bir avukat vasıtasıyla takip edildiğinde tarafların duruşmaya bizzat katılma zorunluluğu yoktur. Çekişmeli boşanma davasında tarafları temsilen avukatları beyanda bulunabilir veya delilleri tartışabilir. Boşanma davası ister çekişmeli isterse anlaşmalı olsun, avukat tutmayan taraf, gerek dilekçelerin karşılıklı verilmesi ve delillerin ileri sürülmesi aşamasında gerekse duruşma aşamasında yargılamaya bizzat katılarak kendisini savunmalıdır. Davacı veya Davalı Duruşmaya Katılmazsa Ne Olur? Davacı taraf, duruşmaya katılmaz ve duruşmada kendisini bir avukat ile de temsil ettirmezse, açmış olduğu boşanma davası müracaata bırakılır. Yani, dava 3 ay içinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılır. Dava, 3 ay içinde yenilendiği takdirde, kaldığı yerden devam eder. İşlemden kaldırıldıktan sonra 3 ay içinde yenilenmeyen dava açılmamış kabul edilir. Davalı taraf, duruşmaya gelmezse ve duruşmada kendisini bir avukat ile temsil ettirmezse, dava yokluğunda görülmeye devam edilir. Davalı, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz hakkını kaybeder. Eşlerden Biri Boşanmak İstemiyorsa Davanın Sonucu Ne Olur? Boşanma davasında genellikle iki taraf da diğer tarafın kusurunu ispatlayarak davanın kendi lehine sonuçlanmasını sağlamaya çalışır. Ancak bazen eşlerden biri boşanmak istemeyebilir. Bu durumda boşanma davasını açan eş, karşı taraf boşanmak istemese bile davasını ispatlayarak boşanabilir. Boşanmak isteyen eş dava dilekçesindeki olayları ispatlamak için tanık dinletebilir veya başkaca belge ve delili varsa mahkemeye sunabilir. Boşanmak istemeyen eş, boşanma davasına neden olan olaylarda hiçbir kusuru olmadığını ispatladığı takdirde boşanma davası reddedilir. Yani, boşanmak istemeyen eşin kusuru kanıtlanamadığı takdirde mahkemenin boşanma kararı vermesi mümkün değildir. Çekişmeli Boşanma Davasının Genel ve Özel Sebepleri A. Genel Sebeplere Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası Genel sebeplere dayalı olarak açılmış bir çekişmeli boşanma davasında dava sebebi olarak gösterilen olayların “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sonucuna yol açıp açmadığı tartışılır. Genel boşanma sebepleri, sınırsız olup her yaşanan olay bir genel boşanma sebebi olabilir. Çekişmeli boşanma davasında dava sebebi olarak gösterilebilecek genel boşanma sebeplerine bazı örnekler şunlardır Güven sarsıcı davranışlar örneğin, bir eşin gece yarısı sık sık karşı cinsten bir kişiyle telefon görüşmesi yapması Cinsel ilişkiden kaçınma, Eşi doğal olmayan yoldan cinsel birleşmeye zorlama, Eşlerin aile bireylerine kötü davranması ve hakaret etmesi, Aşırı borçlanma sebebi ile icra takibine maruz kalma, Eşini sevmediğini beyan etme, Eşinin bağımsız konut isteğine duyarsız kalma, Eşin ev işlerini yapmaktan kaçınması, Eşlerin çocuklarının bakımı, eğitimi vs. ilgilenmemesi, Evlilik sırlarının başkalarına anlatılması. Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede genel boşanma sebepleriyle temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açabilir. Davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı olup çekişmeli boşanma davasının reddini isteyebilir. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir. Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu şekildeki davaya uygulamada anlaşmalı boşanma davası da denilmektedir. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim , tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz. Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir. B. Özel Sebeplere Dayalı Çekişmeli Boşanma Davası Medeni Kanun’a göre, yukarıda açıkladığımız üzere çekişmeli boşanma davası genel ve özel sebeplere dayalı olarak açılabilir. Genel boşanma sebepleri, kanunda tek tek sayılmamıştır. Oysa, özel boşanma sebepleri kanunda tek tek sayılmıştır, sınırlıdır. Çekişmeli boşanma davası açmanın özel sebepleri şunlardır 1. Zina sebebiyle çekişmeli boşanma davası Eşlerden biri zina ederse, diğer eş zina nedeniyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. 2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. 3. Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir. 4. Terk nedeniyle çekişmeli boşanma Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, çekişmeli boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim , esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz. 5. Akıl hastalığı nedeniyle çekişmeli boşanma Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir. Boşanma Davasının Sonuçları Nelerdir? 1. Çekişmeli Boşanma Davasında Kadının Kişisel Durumu Boşanma hâlinde kadın, evlenme ile kazandığı kişisel durumunu korur; ancak, evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Eğer kadın evlenmeden önce dul idiyse hâkimden bekârlık soyadını taşımasına izin verilmesini isteyebilir. Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim , kocasının soyadını taşımasına izin verir. Koca, koşulların değişmesi hâlinde bu iznin kaldırılmasını isteyebilir. 2. Çekişmeli Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat Çekişmeli boşanma davası ile birlikte mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Boşanmada maddi ve manevi tazminat davası, boşanma davası ile birlikte açılmamış ise, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içinde ayrı bir dava şeklinde de açılabilir. 3. Çekişmeli Boşanma Davasında Velayet Yargıtay’a göre velayet, çocukların bakım, eğitim, öğretim ve korunması ile temsil görevlerini kapsar. Velayet, aynı zamanda ana babanın velayeti altındaki çocukların kişiliklerine ve mallarına ilişkin hakları, ödevleri, yetkileri ve yükümlülükleri de içerir. Çekişmeli boşanma davasında çocuğun velayetinin hangi eşe verileceği çocuğun “üstün yararı” dikkate alınarak belirlenir. Velayet kendisinde olmayan eşin ise çocukla mahkemenin belirlediği belli periyotlarla kişisel ilişki kurmasına izin verilir. Mahkeme, belli yaşın üstündeki çocukların velayetini düzenlerken çocuğu dinlemeli ve velayet konusundaki görüşünü sormalıdır. Yargıtay uygulamasına göre çocuğun idrak yaşı, 8 yaş veya üstüdür. 8 yaş veya bu yaşın üzerinde olan çocukların görüşü alınmadan velayetin düzenlenmesi, değiştirilmesi veya kaldırılması mümkün değildir. 4. Boşanmada Yoksulluk ve İştirak Nafakası Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Bu nafakaya “yoksulluk nafakası” denilmektedir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. İştirak nafakası, velayeti kendisine verilmeyen eş aleyhine, ergin olmayan çocuk lehine herhangi bir talep olmaksızın da hakim tarafından hükmedilen nafaka türüdür. Bu nafaka türünde eşlerin kusur durumunun hiçbir önemi yoktur. Bu nafaka türündeki amaç ergin olmayan çocuğun yetiştirilmesi, sağlık barınma, eğitim vs. giderlerine velayet kendisine verilmeyen eşin mali gücü oranında katılmasını sağlamaktır. Medeni Kanun Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan nafaka taleplerine ilişkin dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Çekişmeli boşanma kararının kesinleşmesinden sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. 5. Tazminat ve Nafakanın Ödenme Biçimi Maddî tazminat ve yoksulluk nafakasının toptan veya durumun gereklerine göre irat biçiminde ödenmesine karar verilebilir. Manevî tazminatın irat biçiminde ödenmesine karar verilemez. İrat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Tarafların malî durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hâllerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Hâkim , istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddî tazminat veya nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 6. Çekişmeli Boşanma Davasında Mal Paylaşımı Anlaşmalı boşanma davasında eşler malları diledikleri gibi paylaşabilirler. Ancak, çekişmeli boşanma hâlinde, eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümlere göre mallar tasfiye edilir. Eşler herhangi bir rejim tercih etmemişse, mallar, Medeni Kanun’un kanuni mal rejimi olarak ihdas ettiği edinilmiş mallara katılma rejimi çerçevesinde tasfiye edilir. Ayrılık hâlinde, ayrılığın süresine ve eşlerin durumlarına göre aralarında sözleşmeyle kabul edilmiş olan mal rejiminin kaldırılmasına karar verebilir. 7. Boşanma Sonucu Eşlerin Miras Hakları Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça, kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve yaşayan eşin kusurunun ispatlanması hâlinde de yaşayan eş mirasçılık haklarını kaybeder. 8. Çocuklar Bakımından Ana ve Babanın Hakları Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, olanak bulundukça ana ve babayı dinledikten ve çocuk vesayet altında ise vasinin ve vesayet makamının düşüncesini aldıktan sonra, ana ve babanın haklarını ve çocuk ile olan kişisel ilişkilerini düzenler. Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim , istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim , re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır. Ayrılık davası nedir? Eşlerden birinin açacağı ayrılık davası üzerine hâkim , tarafların bir araya gelme ve barışma ihtimali görürse ayrılık kararı verebilir. Ayrılık davası kabul edilirse, evlilikte barışma ihtimali beklenecektir. Ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin varlığı ile eşlerin barışma ihtimallerinin bulunması gerekir. Ayrılık kararı verilirse hâkim 1 ila 3 yıl arasında ayrılık süresine karar verir. Bu süre kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren başlar. Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir. Hâkim tarafından alınacak geçici önlemler Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim , davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır. Boşanma veya ayrılık kararı Boşanma sebebi ispatlanmış olursa, hâkim boşanmaya veya ayrılığa karar verir. Dava yalnız ayrılığa ilişkinse, boşanmaya karar verilemez. Dava boşanmaya ilişkinse, ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu takdirde ayrılığa karar verilebilir. Ayrılık süresinin sona emesi Ayrılığa bir yıldan üç yıla kadar bir süre için karar verilebilir. Bu süre ayrılık kararının kesinleşmesiyle işlemeye başlar. Süre bitince ayrılık durumu kendiliğinden sona erer. Ortak hayat yeniden kurulmamışsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada ispatlanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur. Boşanma Kararı Nedir? Boşanma kararı, daha az kusurlu eşin talebi üzerine verilen bir karardır. Az kusurlu eş, daha fazla kusurlu eşin boşanma talebine karşı çıkarsa boşanma kararı verilemez. Yani, eşinden daha kusurlu olan kişinin açtığı davada boşanma kararı verilemez. Ancak, az kusurlu eş boşanmaya itiraz hakkını kötüye kullanıyorsa boşanma kararı verilebilir. Boşanma kararı, boşanma davasında evlilik birliğinin sona erdiğine ilişkin bir karardır. Boşanma kararının kesinleşmesiyle evlilik sona erer ve mahkeme kararı nüfus kaydına işlenir. Boşanma kararı ile birlikte velayet, maddi ve manevi tazminat, nafaka gibi konular da boşanmanın eki niteliğinde olduğundan talep halinde bu istemler hakkında da karar verilir. Çekişmeli Boşanma Davası Yargıtay Kararları Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanma Davasına Dönüşmesi Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilse dahi davalının anlaşmalı boşanma hükmünü gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz etmesi anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu niteliğinde olup, bu halde anlaşmalı boşanma davasının “çekişmeli boşanma” TMK m. 166/1-2 olarak görülmesi gerekir Yargıtay 2. Hukuk Dava Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Her ne kadar dava çekişmeli boşanma davası olarak açılmış ise de taraflar mahkemenin tarihli duruşmasında her konuda anlaştıklarını belirtmişlerdir. Mahkemece tarafların evlendikleri tarihten davanın açıldığı tarihe kadar bir yıllık sürenin geçtiği, tarafların karşılıklı olarak boşanmayı kabul ettiği, boşanmanın tali ve mali sonuçları hakkında anlaştıkları mahkemece de uygun görüldüğünden Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına dair yaptıkları anlaşmaya uygun olarak dava kabul edilmiştir. Davalı kadın erkeğin anlaşmaya uymadığını, verdiği sözleri yerine getirmediğini belirterek hükmü temyiz etmiştir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının “çekişmeli boşanma” TMK m. 166/1-2 olarak görülmesi gerekir. Mahkemece dosya kapsamında toplanan tüm deliller değerlendirilerek davanın kaldığı yerden çekişmeli boşanma davası olarak devam etmesine ve gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir Yargıtay 2. Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında, evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her birinin boşanma davası açabileceği belirtilmiştir. Yine aynı maddesinin üçüncü fıkrasında evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılacağı belirtilerek bu şartların oluşması halinde tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verileceği düzenlenmiştir. Somut olayda davacı kadının dava dilekçesi ile davalı ile anlaştıklarını belirtilerek anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği, davalı erkeğin tarihli duruşmada anlaşmalı olarak boşanmak istemediğini beyan ettiği ve davanın böylece çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şeklide gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir Yargıtay 2. Hukuk Çekişmeli Karşı Boşanma Davasının Asıl Dava İle Birlikte Görülmesi Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin, karşı boşanma davasının cevap süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir. Kural olarak, “karşı dava”, esas davaya cevap süresi içinde açılmalıdır HMK m. 133/1. Cevap süresi içinde açılmayan karşı davanın ayrılmasına karar verilir HMK Ancak, boşanma davalarında; tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer’i eki niteliğindeki, maddi ve manevi tazminat TMK yoksulluk nafakası TMK m. 175, velayet gibi taleplerin sağlıklı olarak değerlendirilip isabetli karar verilebilmesi, bir kısım taleplerin de incelenmez hale gelmemesi için; kural olarak, boşanma konusunda birden çok dava varsa, bunların birlikte görülmesi; hem adaletli bir karar için, hem de usul ekonomisi bakımından gereklidir. Süresinde açılmayan karşı boşanma davasının ayrılmasına karar verilse bile, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166/1. maddesi uyarınca tekrar birleştirilmesine karar verilmesi gerekeceğinden, davanın ayrılmasında da “usul ekonomisi” ilkesi gereğince, bir yarar bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, süresinde açılmamış olsa bile, karşı boşanma davasının esasına girilerek bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu husus gözetilmeyip, karşı davanın süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir Yargıtay 2. Hukuk Dairesi - Karar No2017/3638. Mirasçılar Sadece Çekişmeli Boşanma Davasını Devam Ettirebilir Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesine göre, boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde, sağ eş, ölen eşin yasal mirasçısı olamaz ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybeder. Ölen eşin mirasçılarının, Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesinde düzenlenen hakları kullanabilmeleri için en önemli koşul, murisin sağlığında açılmış ve ölümünden sonra da devam eden bir boşanma davasının bulunmasıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 181/2. maddesine göre ölen eşin mirasçılarının hak ve yetkileri, murislerinin sağlığında davacı veya davalı sıfatıyla kendilerine tanına hak ve yetkilerle sınırlıdır. Dava, anlaşmalı boşanma davası TMK m. 166/3 olarak açılmış olup, çekişmeli boşanma davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 181. maddesi ile mirasçılara tanınan davayı devam ettirme hakkı için devam ettirilen davada sağ kalan eşin kusurunun ispatlanması zorunluluktur. Bu ise ancak “Sağ kalan eşin kusurunun ispatlanma olanağı bulunan” davalarda gerçekleştirilebilir. Anlaşmalı boşanma davasında, mirasçılar sağ kalan eşin herhangi bir kusurunu kanıtlayamayacaktır. Bu tür boşanma davalarında sağ kalan eşin kusurunu ölen eş bile tartışmaz ve dahi tartışmaya açmazken ölenin mirasçılarının bunu gerçekleştirmesi kabul edilemez. Dairemizin tarih 2016/8497 tarih 2016/8497 esas 2017/9546 karar sayılı ilamı. Bu durumda, mahkemece davalının ölümü ile evlilik birliği sona erdiğinden konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi doğru ise de; yukarıda da açıklandığı üzere anlaşmalı boşanma davasında TMK m. 166/3 kusur belirlemesi yapılması mümkün olmadığında, davalı mirasçısının kusur belirlemesine yönelik talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kusur belirlemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir Yargıtay 2. Hukuk Dairesi- Anlaşmalı Boşanmanın Çekişmeli Boşanma Davasına Dönüşmesi Halinde Taleplerin Akıbeti Davacı erkek Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesine dayalı olarak anlaşmalı boşanma talebiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan duruşmada tarafların anlaşamamaları sebebiyle anlaşmalı olarak açılan boşanma davası, çekişmeli boşanma davasına dönüşmüştür. Bu durumda anlaşmalı boşanma davasının “çekişmeli boşanma” TMK m. 166/1-2 olarak görülmesi gerekir. O halde mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyanları ile iddia ve savunmalarının dayanağı olarak ileri sürdükleri her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmaları ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip, ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanmak suretiyle gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar yerine getirilmeden tahkikat yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. Dava, anlaşmalı boşanma davası TMK m. 166/3 olarak açılmış, anlaşma sağlanamaması üzerine dava çekişmeli boşanma davasına TMK m. 166/1-2 dönüşmüştür. Davalı kadın duruşmada ziynet alacağı sebebi ile TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece davalı kadın lehine ziynet alacağı bedeli olarak TL maddi tazminata hükmetmedilmiştir. Ziynet alacağı boşanmanın feri eki niteliğinde değildir. Davalı kadının bu talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından ziynet alacağı talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir Yargıtay 2. Hukuk Dairesi - Boşanma davasının nasıl açılacağı, çekişmeli veya anlaşamalı boşanma davalarından hangisinin lehe olduğu, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat, mal paylaşımı gibi sorunların nasıl çözüleceği bir boşanma avukatı ile mütalaa edilmelidir. Avukat Baran Doğan Hukuk Bürosu UYARI Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Baran Doğan’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır. Avukat meslektaşların makale içeriklerini dava dilekçelerinde kullanması serbesttir. Makale Yazarlığı İçin Avukat veya akademisyenler hukuk makalelerini özgeçmişleri ile birlikte yayımlanmak üzere avukatbd adresine gönderebilirler. Makale yazımında konu sınırlaması yoktur. Makalelerin uygulamaya yönelik bir perspektifle hazırlanması rica olunur. Boşanma, sadece duygusal bir birlikteliğin sonu değil aynı zamanda, kişinin alıştığı yaşam düzeninin de tamamen değişmesi anlamına gelir. Boşanma anlaşmalı da olsa çekişmeli de olsa; bu olayın kişide bırakacağı psikolojik etkilerinin üstesinden gelmek için özel bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Kendine has bir travmaya yol açan bu olay, depresyondan sosyal anksiyeteye kadar pek çok şekilde kendini göstererek kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Ancak, kişinin hayatında bir nevi deprem etkisi yaratan bu travmatik olayın ardında da hayata devam etmenin de pek çok yolu mevcut Boşanma travmasını atlatmanın yolları Ayrılık acısı değil değişim travması İnsani hiç mutlu etmeyen, sorunlarla dolu bir evlilik bittiğinde bile kişilerde bir travma yaratmasının nedeni sizce ne olabilir? Biz söyleyelim Boşanma, sadece bir ilişkinin bitmesini değil; aynı zamanda geleceğe dair kurulan planların ve iyimser hayallerin sona erişini temsil ediyor. Bir anda alıştığı ortak gelecek planlarından mahrum kalan çiftler, bu noktada kendini boşlukta hissetmeye başlıyor. Bu boşluk hissi de yerini zamanla endişe, stres ve öfke gibi duygulara bırakıyor. Evliliğin en güçlü bileşenlerinden biri kuşkusuz “ortaklık” olgusudur. Çiftler bu ortaklık hissiyle, birlikte bir gelecek planlarlar; bazı ortak finansal yükler altına girerler ve hatta bu duyguyu perçinlemek için çocuk sahibi olurlar. Boşanmanın yıkıcı etkiler bırakmasının sebebi de, her iki tarafı da alıştığı düzenden çıkartıp, bir anda hayatındaki “keşfedilmemiş topraklar”a itmesidir. Elbette tüm günlük rutinlerin, uzun zamandır paylaşılan ortak sosyal çevrenin, evin hatta yatağın değişeceği fikri üstesinden kolayca gelinecek bir şey değildir. Baş etmesi kolay olmayan bu travmayı atlatmak tabii ki imkansız değil. Sadece zamana, sabırlı olmaya ve kendinize bolca yatırım yapmaya ihtiyaç var. Boşanmanın en yıkıcı etkisi çiftler arasındaki ortalıklığın bitmesidir Tüm duyguları sindirmek çok önemli Bir kayıp yaşandığında, bu kaybın verdiği acı ve yoksunluk hissini görmezden gelmek yerine, tüm bu duygularla yüzleşmek gerekir. Çünkü bu duygular, son derece insani tepkilerdir ve uzun süre bastırılmaları sağlıklı sonuçlar doğurmaz. Yani bir boşanmanın ardından üzülüp acı çekmek kadar doğal bir şey yoktur! Bu yüzden “Ben nasıl bu hallere düştüm?” ya da “Kurtuldum,bitti” gibi suni tepkiler vermek yerine, gerçek duygularınızı kucaklamak ve herkes gibi sizin de hayatınızda iniş -çıkışlar olacağını kabul etmek sizi yavaş yavaş güçlendirecektir. Bu safhada yapılacak en iyi şeylerden biri de, hissettiğiniz acıyı güvendiğiniz dostlarınızla ya da ailenizle paylaşmaktır. Başkalarının da benzer deneyimler yaşayıp zamanla iyileştiğini görmek size iyi gelecektir. Eğer utangaç biriyseniz ve bu tip konularda insanlara açılmaktan çekiniyorsanız, günlük tutmak ve yaşadığınız yıkıcı duyguları tüm çıplaklığıyla kağıda dökmek de harika bir iyileşme yolu olabilir. Acınızı ve boşanma travması kaynaklı dalgalı duygularınızı yaşarken unutmamanız gereken çok önemli bir nokta var Evliliğiniz bitse de önünüzde, size neler getireceğini bilmediğiniz koca bir gelecek var! Bunu kendinize sık sık hatırlatmak sizi, içine düşeceğiniz umutsuzluk kuyularından koruyacaktır. İyi bir gelecek için her zaman umut vardır Boşanma travmasını atlatmanın yolları Boşanma travmasının nereden ve hangi duygulardan kaynaklandığını artık biliyorsunuz. Şimdi de boşanma travmasını atlatmanın yolları ve bu konuda yapılacak pratik düzenlemelerden bahsedelim Boşanma travmanızı tanıyın ve önlem alın Öncelikle her boşanma belli oranda travmatik olsa da, bu travmaların türü boşanma olayının niteliğine göre değişir. Örneğin boşanan çiftler, bu kararları yüzünden aileleri / çevreleri tarafından baskı görüyorlarsa boşanma travmatize olmuş demektir. Ya da kusursuz giden bir evlilik, aldatma vb. olaylarla yara almışsa da durum farklılaşır. Kendinize bir mola verin Zor bir süreç yaşadığınızı kabul edin ve her şeyi mükemmel şekilde yapmak zorunda olduğunuz fikrini kafanızdan atın. Bu süreçte biraz kendinizi dinlemek, sonraki yaşamınız için size ışık olacaktır. Bu süreci yalnız atlatmaya çalışmayın Boşanma ve sonrasında yapılacak en kötü şeylerden biri de kendinizi yalnızlığa itmektir. Çünkü sürekli eşinizle zaman geçirdiğiniz bir hayat düzeninden çıkıp doğrudan keskin bir yalnızlığın içine girmek pek de sağlıklı bir tercih sayılmaz. Bu yüzden, kontrollü de olsa sosyalleşerek, yakınlarınızla dertleşmeye çalışın. Fiziksel sağlığınızı önemseyin Boşanma gibi travmatik dönemler, insanların bağımlılığa karşı zayıf olduğu zaman dilimleridir. Bu yüzden siz siz olun, bu dönemde alkol vb. maddelere yönelmeyin. Hatta bu durumu lehinize çevirerek, sporu ve sağlıklı beslenmeyi yeni alışkanlığınız olarak ilan edebilirsiniz. Sporun ve sağlıklı beslenmenin size sağlayacağı serotonin ve dopamin etkisi de cabası! Yeni hobiler keşfedin Evliliğiniz süresince aklınızda olan fakat gündelik hayatın sorumlulukları yüzünden bir türlü eğilemediğiniz hobileriniz varsa bu hobilerle uğraşmaya başlayabilirsiniz. Yeni hobileriniz sayesinde zihninizde açılacak yaratıcılık odaları, travmayı daha kolay atlatmanıza yardımcı olacaktır. Günlük bir rutin oluşturmaya çalışın Eski günlük rutininizi tümden kaybetmiş olabilirsiniz. Ancak bu sizin herhangi bir düzene bağlı olmadan, savrularak yaşayacağınız anlamına gelmesin. Hemen kendi beklentilerinize ve isteklerinize yönelik bir gündelik rutin oluşturun ve buna mümkün olduğunca bağlı kalmaya çalışın. Ruh sağlığınızı gözlemleyin ve önlem alın Yaşadığınız ağır / hafif boşanma travmasının sizde bıraktığı etkileri sürekli gözlemleyin ve ruhsal kondisyonunuzu bir önceki aya göre puanlayın. Eğer sürekli kötüye giden bir eğri görüyorsanız, yaşadığınız şey boşanma depresyonu olabilir ve bu konuda psikoterapi tekniklerine ya da alternatif tedavilere başvurmak faydalı olabilir. Boşanma travması boşanma depresyonuna dönüşürse önlem alınmalıdır. Kaynak Huffington Post İlginizi çekebilecek diğer içerikler Minnet duygusu ilişkileri nasıl etkiliyor Aldatmanın anatomisi Neden aldatırız, neden aldatılırız? Azerbaycan’da Verilen Boşanma Kararının Türkiye’de Tanınması Mayıs 4, 2022 Azerbaycan’da Verilen Boşanma Kararının Türkiye’de Tanınması Tanıma ve Tenfiz Davası Nasıl Açılır Yabancı ülke mahkemeleri tarafından boşanmaya ilişkin verilen kararın Türkiye’de geçerliliğinin sağlanması için açılan davaya boşanmanın tanınması denir. Yurtdışında boşandım Türkiye’de nasıl boşanırım? Yurtdışında boşanma kararının geçerli olması için Türkiye’de nüfus kayıtlarına işletilmelidir. Nüfus kayıtlarında yurtdışında boşanan kişi evli görünmeye devam eder. Yurtdışında boşandım … Read more “36 yaşında bir kadınım. Eşimle aramızdaki geçimsizlik artık dayanılamaz durumda…Evliliğimi sürdürmem imkânsız… Sürekli ki herhangi bir konuda konuşmamız bile mümkün karar verdim. Ancak boşanma davaları hakkında hiçbir bilgim yok. Nasıl bir yol izlemeliyim.”***Boşanmak çok zor bir süreçtir. Çünkü duygusal yoğunluğu çok fazladır. Bu durum hata yapma olasılığını da nedenle olabildiği kadar iyi düşünüp sakin kararlar vermek gerekir.***İşte bu süreçte dikkat etmeniz gereken 9 madde1Çok emin olmanıza rağmen yine de bir aile danışmanıyla olduğu kadar anlaşmalı olarak boşanmaya boşanma davası açarken düzenlenen protokolde şartların Nafaka tazminat, velayet, görüş günleri gibi konularda açık, anlaşılır ve net olmasına dikkat mallara katılma rejiminin tasfiyesi ile ilgili olarak da eşinizle bir anlaşmaya varırsanız anlaştığınız hususları boşanma protokolünde açık seçik yazın. 4Çocukların kimin yanında kalacağına eşinizle birlikte karar vermeye kimde kalacağını düşünürken, “Benim yanımda kalsın” ısrarı yerine, “Çocukların kimin yanında kalması daha doğru olur?” sorusuna yanıt kadar maddi ve manevi tazminat talep edeceğinizi belirlerken sadece kendinizi değil eşinizi de düşününün, yıkıcı olmayın, yapıcı miktarını da belirlerken giderlerinizin yanında eşinizin gelirini dikkate ve tazminat belirlerken intikamcı ve manevi tazminat istiyorsanız bunu davayla birlikte talep edin. Zaman ve harç yönünden avantajınız davası sırasında vazgeçmeniz durumunda ilerde yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat talep edemeyeceğinizi kararının kesinleşmesinden sonra Protokolle veya dava sırasında vazgeçmediyseniz, en geç bir yıl içinde yoksulluk ve maddi-manevi tazminat talebinde bulunabilirsiniz. Ancak bir yıldan sonra bu davaları açamazsınız.***Boşanırken yaşanan acı tatlı yılların anısına ve çocuklarınızın hatırına kızgınlıkları ve kırgınlıkları bir yana bırakarak eşinize karşı saygınızı koruyun. Bu kendinize ve çocuklarınıza vereceğiniz en büyük armağan olur. Çünkü kin, nefret ve kızgınlık öncelikle bu duyguları hissedenleri yakar.***Mutluluk ve sağlık dileklerimle…Cengiz Hortoğluhttp//twitter Acıların en eşitlikçisidir aşk acısı. Dil, din, ırk, cinsiyet ayırt etmez… Aşk acısı geçmez’ demek yerine bu süreci sağlıklı bir şekilde geçirmeniz mümkün. Nasıl mı? İşte size aşk acısı ile baş etmenin bilimsel yöntemleri… Aşk Acısı Geçer Mi? Evrensel duygu Aşk’ın, kendi gibi, din, dil, ırk, cinsiyet ayırt etmeyen acısı, acıların belki de en eşitlikçisidir. Beraberinde hayal kırıklığı, şok, kızgınlık, melankoli, yalnızlık, kafa karışıklığı, üzüntü, güvensizlik, ve korku gibi dev duygularla gelen ayrılık sonrası aşk acısından bir çoğumuz nasibimizi almış, akibetini yaşamışızdır. Peki nedir bu acıyı sağlıklı bir şekilde yaşayabilmenin sırrı? Ve neler bizi iyileşme sürecine götürür? İşte bugünkü yazım, her seferinde hiç geçmeyeceğini sandığımız ve belki de hiç bir zaman mutlak bağışıklık kazanamayacağımız aşk acısını çeken okurlar için. KARŞI KOYMAKTANSA KABULLENMEK Hislerle anlaşma içinde olabilmek devam edebilmek için atılabilinecek ilk adım. Mutluymuş gibi davranmaktan çok, “mutsuzum” diyebilmek gücün kaynağı; kaybettiklerine, hissettiklerine rağmen hayatın subjektif anlamını koruyabilmek. Acıyı kabullenmek, ona karşı direnmemek; kalbimizin çarpmak istediği şiddette çarpmasına izin vermek büyük ehemmiyet taşıyor bu süreçte. Çünkü duygulara karşı koymak, gerçeğe karşı koymakla es anlamlı. Acıdan kaçmak ise, ayrılıktan kaçmak esasında. Popüler kültür “her şeyin ilacı zaman” diyerek, çaresini zaman koşmuştur yaralarımızın. Maalesef bu ifade biçimi bir çokları tarafından eksik yorumlanmış ve sonucunda her acının zamanla tesadüfi ve mucizevi bir şekilde iyileşeceği yanılgısını bırakmıştır bizlerde. Halbuki, bilinçli bir çabadır iyileşmek. Kendiliğinden, düşünmeden, istemeden, kazara gerçekleşmez. Zaman değil, zamanla ne yaptığımızdır bizi iyileştirecek olan. Kabullenmek bu yüzden bu denli vurgulanan bir adımdır iyileşme sürecinde. Ne zaman kaçmayı bırakıp ayrılığı beraberindeki kederle kabulleniriz, o zaman başlar iyileşme sürecimiz. Çünkü kabullenmek kendine acımayı bırakıp, harekete geçmenin ön koşuludur. Kabullenmek, hayatın bize sunduklarını değerlendirebilmektir; çünkü eğer izin verirsek, kayıplar kazançlar kadar güç verir. ANI YAŞAYIP GELECEĞİ RAHAT BIRAKMAK Ayrılık sürecinin sancılarını arttıran diğer bir eğilim ise kontrol etme eğilimidir, hemde en kontrolü bizde olmayan iki zaman dilimini geçmişi ve geleceği. Geçmişi kurcalamamalı ve geleceği rahat bırakmalıyız; çünkü ikisinin üzerinde de hiçbir yaptırım gücümüz yok. Gerçek olan ve telafisi olmadan kaybolup giden tek bir yaşam var o da içinde bulunduğumuz şu zaman. Geçmişle ilgili pişmanlıklar, gelecek ile ilgili kurgular, içinde bulunduğunuz bu en değerli zamanı sizden çalar. Durum böyle olunca da, anı yaşamanın ve ondan korkmamanın önemini geliyor gündeme. Şu an acı çekiyorsanız, onu tamamiyle, korkusuzca yaşayın. Burada maksat, şu an acı çekerken “Hiçbir zaman düzelemeyeceğim”, “Bir daha kimseyi onun kadar isteyemeyeceğim” demek yerine, “Şu an, şu saniye acı çekiyorum ve bunu kabullenmeliyim.” diyebilmek; sadece şu ana odaklanıp, geçmişle geleceği şu anki acınıza dahil etmemek. Çünkü neden korkarsak, kendimizi daha fazla ona çekeriz. Çünkü korkularımızı kendi düşüncelerimizde yaratırız, ve bir süreden sonra karşımıza zaten ne çıkarsa da düşüncelerimizle onu korktuğumuz şey haline getiririz. KAZANÇLARI GÖZDEN GEÇİRMEK VE KENDİNİ TANIMAK Ayrılık kararını sizin vermemiş olmanız, ayrılığın size getirilerinin olmayacağı anlamına gelmez. Hüzün ve acı insana kendini tanıtır. Onlarla ne kadar yoğun bir şekilde tanışırsanız kim olduğunuzu, ne istediğinizi, nelerin sizi üzüp, nelerin mutlu ettiğini daha iyi anlarsınız. Neticede, bazen en derin mutsuzluklarımız daha “ben ne istiyorum”a cevabımız olmadan istenme arzumuzdan kaynaklanmıyor mu? Kendinizi bu acının içindeyken araştırın, inceleyin ve keşfe çıkın, böylelikle duygularınızla birlikte karakterinizin de gelişmesine ve olgunlaşmasına izin vermiş olacaksınız. Böylelikle ileride yalnız kalmaktan korktuğunuz için değil büyüyebilmek için sever; arayışa değil, var olana verirsiniz enerjinizi. Kazançlarınızı gözden geçirmenin bir diğer popüler metodu da günlük tutmaktır. Günlük tutarken şu an içinde bulunduğunuz duygular kadar ayrılığın size getirdiği kazançlar için de yer ayırmayı unutmayın.

bosanma acisi ne zaman gecer