Temiz ve helâl lokmanın iyi bir karaktere, haram ya da haram yoldan kazanılan bir lokmanın da, kötü yönde bir yapıya sebep olduğu çok açık bir gerçektir. İnsana ibadet gayreti ve hazzı veren de helâl lokmadır. Efendimiz (s.a.v) bu konuda ne kadar çok titiz davranmışlardır ki, hepimiz bunu bilmekteyiz. Hz.
GörgüKuralları İle İlgili Hikaye Yazınız. Hasan okuldan gelmiş , elini yüzünü yıkayıp sofraya geçmişti . Annesi sıcacık kuru fasulye yemeğini masaya getirmiş ve herkese birer tabak dağıtmaya başlatmıştı . Yemekte pirinç pilavı, zeytinyağlı salata ve bir sürahi de ayran vardı. Babası Hasan’a okulun nasıl
Anasayfa » Etiket: Helal haram ile ilgili kıssalar Helâl ve Haram Lokma Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin” (Bakara, 168) Rasûlullah (sav)
Oruçve Ramazan Ayı ile İlgili Ayet ve Hadisler. 1-) Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır. Öyle ise sizden ramazan ayını idrak edenler onda oruç tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu olursa (tutamadığı günler sayısınca) başka
Eğer bir lokmadan gaflet meydana gelirse bil ki o lokma şüpheli veya haramdır.” buyurmuş, Abdülkâdir Geylânî Hazretleri de bizleri şöyle ikaz etmiştir: “Haram yemek kalbi öldürür, helâl yemek ise ihyâ eder. Lokma var seni dünya ile, lokma var seni âhiret ile meşgûl eder. Lokma var, seni Hâlık Teâlâ’ya rağbet
Dini Hikayeler (260) Dostluk Hikayeleri (12) Dua Hikayeleri (30) Edep Hikayeleri (9) Evlilik Hikayeleri (8) Fıkra (12) Genel (5) Gurur Hikayeleri (9) Güzel Hikayeler (130) Haram ve Helal Hikayeleri (2) Hazır cevaplar (1) Hidayet Hikayeleri (25) Hırsızlık Hikayeleri (7) Hızır Kıssaları (17) Hoşgörü Hikayeleri (10) İbretlik
b5aF. "kul hakkı ile ilgili hikayeler" ile İlişikli yazılar
Allah’ın kelâmı Kur’an-ı Kerim, insanlara helâl ile haramı ayırmaları için bilgiler sunmuştur. İnançlı bir Müslüman, Kur’an’ın buyurduğu helal ve haramları bilmeli, hayatını da bunlara göre yaşamalıdır. Kur’an-ı Kerim’de insan hayatının birçok alanında, hemen her konuda nelerin haram kılındığını nelerin helâl olduğunu apaçık bir dille beyan edilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de helâl ve haram kavramlarıyla ilgili olan ayetlerin bir kısmı ise şu şekildedir; “Ey insanlar! Yeryüzünde bulunanların helâl ve temiz olanlarından yiyin, şeytanın peşine düşmeyin; zira şeytan sizin açık bir düşmanınızdır.” Bakara Suresi 168. Ayet “Ey iman edenler! Size verdiğimiz rızkların temiz olanlarından yiyin, eğer siz yalnız Allah’a kulluk ediyorsanız O’na şükredin.” Bakara Suresi 172. Ayet “Allah size ancak ölüyü leşi, kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Her kim bunlardan yemeye mecbur kalırsa, başkasının hakkına saldırmadan ve haddi aşmadan bir miktar yemesinde günah yoktur. Şüphe yok ki Allah çokça bağışlayan çokça esirgeyendir.” Bakara Suresi 173. Ayet “Sana içkiyi ve kumarı sorarlar. De ki “Onlarda hem büyük günah, hem de insanlar için bazı zahiri yararlar vardır. Ama günahları yararlarından büyüktür.” Yine sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar. De ki “İhtiyaçtan arta kalanı.” Allah size âyetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.” Bakara Suresi 219. Ayet “Faiz yiyenler, ancak şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alış veriş de faiz gibidir” demelerinden dolayıdır. Oysa Allah alışverişi helâl , faizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabb’inden bir öğüt gelir de o öğüte uyarak faizden vazgeçerse, artık önceden aldığı onun olur. Durumu da Allah’a kalmıştır. Allah onu affeder. Kim tekrar faize dönerse, işte onlar cehennemliktirler. Orada ebedi kalacaklardır.” Bakara Suresi 275. Ayet “Ey iman edenler! Akitlerinizi yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helâl saymamanız kaydıyla, okunacak bildirilecek olanlardan başka hayvanlar, size helâl kılındı. Şüphesiz Allah istediği hükmü verir.” Maide Suresi 1. Ayet “Leş, kan, domuz eti, Allah’tan başkası adına boğazlanan, boğulmuş, taş, ağaç vb. ile vurulup öldürülmüş, yukarıdan yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanıp ölmüş hayvanlar ile canavarların yediği hayvanlar -ölmeden yetişip kestikleriniz müstesna- dikili taşlar putlar üzerine boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. Bunlar yoldan çıkmaktır. Bugün kâfirler, sizin dininizden onu yok etmekten ümit kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı beğendim. Kim, gönülden günaha yönelmiş olmamak üzere açlık halinde dara düşerse haram etlerden yiyebilir. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.” Mâide Suresi 3. Ayet “De ki Ey Kitap ehli! Dininizde haksız yere haddi aşmayın. Daha önceden sapan, birçoklarını saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluma uymayın.” Mâide Suresi 77. Ayet “Allah’ın size helâl ve temiz olarak verdiği rızklardan yiyin ve kendisine iman etmiş olduğunuz Allah’tan korkun.” Mâide Suresi 88. Ayet “Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar putlar, fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” Mâide Suresi 90. Ayet “Üzerine Allah’ın adı anılıp kesilenden yememenize sebep ne? Oysa Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır. Doğrusu bir çokları bilgisizce kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar. Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları çok iyi bilir.” En’âm Suresi 119. Ayet “Üzerine Allah’ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah’a ortak koşanlar olursunuz.” En’âm Suresi 121. Ayet “De ki Bana vahyolunanda, leş veya akıtılmış kan yahut domuz eti -ki pisliğin kendisidir- ya da günah işlenerek Allah’tan başkası adına kesilmiş bir hayvandan başka, yiyecek kimseye haram kılınmış bir şey bulamıyorum. Başkasına zarar vermemek ve sınırı aşmamak üzere kim bunlardan yemek zorunda kalırsa bilsin ki Rabb’in bağışlayan ve esirgeyendir.” En’âm Suresi 145. Ayet “Ey Muhammed! De ki “Gelin, Rabbinizin size haram kıldığı şeyleri okuyayım Ona hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anaya babaya iyi davranın. Fakirlik endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Sizi de onları da biz rızıklandırırız. Zina ve benzeri çirkinliklere, bunların açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Meşrû bir hak karşılığı olmadıkça Allah’ın haram dokunulmaz kıldığı canı size Allah bunu emretti ki aklınızı kullanasınız.” En’âm Suresi 151. Ayet “Allah Öyle ise, İn oradan!» Orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık! çünkü sen aşağılıklardansın! buyurdu.” A’râf Suresi 13. Ayet “De ki “Rabbim ancak, açık ve gizli çirkin işleri, günahı, haksız saldırıyı, hakkında hiçbir delil indirmediği herhangi bir şeyi Allah’a ortak koşmanızı ve Allah’a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır.” A’râf Suresi 33. Ayet “Allah size, sadece ölü hayvanı kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilen hayvanı haram kıldı. Ancak kim mecbur kalırsa başkalarının haklarına saldırmaksızın, sınırı da aşmadan bunlardan yiyebilir. Çünkü Allah çok bağışlayan, pek esirgeyendir.” Nahl Suresi 115. Ayet “Size şunlarla evlenmek haram kılındı Analarınız, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeş kızları, kız kardeş kızları, sizi emziren süt anneleriniz, süt kız kardeşleriniz, karılarınızın anneleri, kendileriyle zifafa girdiğiniz karılarınızdan olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız, -eğer anneleri ile zifafa girmemişseniz onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur- öz oğullarınızın karıları, iki kız kardeşi nikah altında bir araya getirmeniz. Ancak geçenler önceden yapılan bu tür evlilikler başka. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” Nisa Suresi 23. Ayet Bir önceki yazımız; İslâmiyet’te Temizliğin Önemi
Helal-Haram Bilinci İslam dininin temel amacı yaratılmış olan şerefli mahlûkata hayatı boyunca kılavuz olmaktır. Bu kılavuzluk neticesinde insanoğlunun dünya ve ahiret mutluluğu hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda ise bazı helaller ve bazı yasaklar getirilmiştir. Getirilmiş olan bu ilkelerin hepsi insan için onun kendi menfaati içindir. Dünyalık huzur insan için olduğu gibi uhrevi mükâfat cennet insan içindir. Bunun zıddını ifade edersek dünyevi sıkıntı insan içinse uhrevi ceza cehennem insan içindir. Yüce Allah’a karşı kulluk vazifemiz olan ibadet hayatımızı yerine getirmemekteyiz. Din sadece ibadet hayatıyla sınırlı hükümler ihtiva etmemektedir. İbadet hayatıyla beraber günlük yaşantımızda dikkat etmemiz gereken ilkelerde İslam Dininde mevcuttur. Yeme-içme, giyinme, eğlence, aile hayatı, cinsel yaşam, sosyal hayatla ilgili beşeri ilişkilerde takınılması gereken prensipler Dinin genel çerçevesi içinde yer almıştır. İnsan için çizilen bu çerçeve, yaratılmış insanın fıtratına ters olmayan, hakeza fıtratı destekleyen, onuru güçlendiren bir çerçevedir. Sözlükte "yasak, memnu" anlamına gelen haram, dini bir terim olarak, kesin bir delille, açık bir şekilde yapılmaması istenen fiildir. Haram, dinî bir kavram olup, bunu tespit ve tayin yetkisi sadece Allâh'a aittir. Bu konuda insanların yetkisi yoktur. Hz. Peygamber'in bu konudaki hadisleri, Allâh'ın koymuş olduğu hükmü açıklamaktan ibarettir. Bu nedenle İslâm âlimleri, hakkında nass bulunmayan konularda ihtiyatlı davranarak haram tabirini kullanmaktan kaçınmışlardır. Dinen yapılması veya yenip içilmesi yasaklanmayan, serbest bırakılan şey demektir. Allâh ve Rasûlü'nün bir şeyin helâl olduğunu belirtmesi veya işlenmesinde günah olmadığını bildirmesi, o fiilin helâl olduğunu gösterdiği gibi, o fiil veya şeyin yasaklandığına dair bir delil bulunmaması da helâl olduğunu gösterir. Zira eşyada aslolan helal oluşudur. Buna göre bir şey, dinin açık bir hükmüne, yasağına ve ilkesine aykırı olmadıkça helâldir, meşrudur. Helâl kavramının, meşru, caiz, mubah tabirleri ile yakın ilişkisi vardır. Çoğu zaman da eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Kur’an-ı Kerimde Yüce Allah iyi ve güzel olan şeyleri Peygamber vesilesi ile helal kıldığını çirkin ve kötü şeyleri haram kıldığını bizlere şöyle bildirmektedir. “Onlara iyi ve temiz şeyleri helal, kötü ve pis şeyleri haram kılar.”[1] Ayet-i kerime haram kılınan şeylerde kötülük ve pislik olduğunu, helal kılınan şeylerde ise iyilik ve temizlik olduğu vurgulanmaktadır. Bu yönüyle “helal ve haramı insanın kendi yaşantısını güzele ulaştıran, kötülüklerden alıkoyan emirlerdir” diye ifade edebiliriz. Bir başka ayet-i kerimeyi sizlerle paylaşmak isterim. Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır. “Ey Muhammed! Sana, kendilerine nelerin helâl kılındığını soruyorlar. De ki “Size temiz ve hoş olan şeyler… helal kılındı.”[2] Kur’an-ı Kerim bizlere helal ve haram kılma yetkisinin Allah’a ait olduğunu bizlere bilmediğimiz şeyler hakkında şu helaldir veya şu haramdır dememizi yasaklamaktadır. Bu husus ile ilgili iki ayet-i kerimeyi sizlerle paylaşmak isterim. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır. قُلْ أَرَأَيْتُم مَّا أَنزَلَ اللّهُ لَكُم مِّن رِّزْقٍ فَجَعَلْتُم مِّنْهُ حَرَاماً وَحَلاَلاً قُلْ آللّهُ أَذِنَ لَكُمْ أَمْ عَلَى اللّهِ تَفْتَرُونَ De ki “Allah’ın size indirdiği; sizin de, bir kısmını helâl, bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz?” De ki “Bunun için Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?”[3] Diğer bir ayette ise mealen şöyle buyrulmaktadır. De ki “Allah’ın, kulları için yarattığı zîneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?” De ki “Bunlar, dünya hayatında mü’minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.”[4] Bu ayetler açıkça, haram ve helâli belirleme hakkının sadece Allah'a ait olduğunu göstermektedir. Bu nedenle helâl ve haramı kendisinin belirlemesi olacağı kanaatinde olan herkes Allah’ın haklarına tecavüz etmiş olur. Buda çok büyük bir günahı gerektirmektedir. Allah’ın helal kıldıklarını helal olarak kabul edip onlara yönelmeli, haram kıldıklarını da haram kabul ederek onlardan kaçınmalıyız. Bize düşen en doğru davranış şekli bu olacaktır. Yoksa haramı helali belirlemeye kalkışırsak o zaman haddimizi aşmış oluruz. Yüce Rabbimizin bu husustaki ayet-i kerimeler şöyledir. وَلاَ تَقُولُواْ لِمَا تَصِفُ أَلْسِنَتُكُمُ الْكَذِبَ هَـذَا حَلاَلٌ وَهَـذَا حَرَامٌ لِّتَفْتَرُواْ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ إِنَّ الَّذِينَ يَفْتَرُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ لاَ يُفْلِحُونَ “Lisanlarınızın yalan yere vasıflandırdığı şeyler hakkında "Şu helâldir ve şu haramdır" demeyiniz ki, Allah'a karşı yalan iftirada bulunmuş olursunuz. Şüphe yok ki, Allah'a karşı yalan da bulunanlar felâha eremezler.”[5] يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تُحَرِّمُواْ طَيِّبَاتِ مَا أَحَلَّ اللّهُ لَكُمْ وَلاَ تَعْتَدُواْ إِنَّ اللّهَ لاَ يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ “Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı iyi ve temiz nimetleri kendinize haram etmeyin ve Allah’ın koyduğu sınırları aşmayın. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez.”[6] Yukarıda sizlerle paylaşmış olduğum ayetler bizlere şu hususu hatırlatmaktadır. Bu hatırlatmada Allah’ın helal kıldığını haram kılmak, haram kıldığını ise helal kılmanın çok büyük günah olduğudur. Bu sebeple hakkında kesin bilgi olmadığımız veya herhangi bir hüküm çıkarma kabiliyetimiz olmadan az bir bilgi ile bir şeye helal veya haram dememeliyiz. Çünkü böyle bir davranışın vebali çok ağırdır. Hakkında bilgi sahibi olmadığımız bir konu hakkında helal ve haram dersek o zaman dinle ilgili prensipleri bozabiliriz. Bu durum ise bizlere çok büyük sıkıntılar doğuracaktır. Sevgili Peygamberimiz bir hadislerinde ise helal ve haram hakkında şu hususu bizlere bildirmektedir. اَلْحَلاَلُ مَا أحَلَّ اللّهُ في كِتَابِهِ، وَالْحَرَامُ مَا حَرَّمَ اللّهُ في كِتَابِهِ، ومَا سَكَتَ عَنْهُ فَهُوَ عَفْوٌ، فَلاَ تَتَكَلَّفُوا السُّؤَالَ عَنْهُ. “Allah Resulullah buyurdular ki "Helal, Allah Teala’nın kitabında helal kıldığı şeydir. Haram da Allah Tealanın kitabında haram kıldığı şeydir. Hakkında sükût ettiği şey ise affedilmiştir. Onun hakkında sual külfetine girmeyiniz.”[7] Herhangi bir konu veya herhangi bir hareketin haram mı veya helal mi olduğunu naslardan çıkarabilecek insanlar yok mudur? Sorusu aklımıza gelebilir. Bu soruyu şu maddeler ışığında cevap verebiliriz. konu hakkındaki bütün her şeyi tam olarak bilinmesi, 2. Konuyla ilgili Dini nasların tamamına vakıf olunması, 3. Güncelleme ve yorumlama yapılabilmesi, 4. Dinin ana maksatlarını iyi bilinmesi ve verilecek hükümlerde bunların gözetilmesi, Bu maddelere tam bağlı kalınmak ve ilahi emri helal ve haram koymada otorite olarak kabul ettikten sonra müçtehit elbette belirli bir şeyin veya belirli bir hareketin helal mi haram mı olduğunu naslardan çıkarabilir. Böyle bir uğraş yapılmadıktan sonra helal ve haram hükmünü bir şeye koymamız bizler için çok yanlış bir tutum olacaktır. Yüce Rabbimiz İslam dini ile bizlere zorluğu değil kolaylığı getirmiştir. Bu kolaylıklardan biride zaruret halinde olunduğu durumlarda haddi aşmamak helalleri haram saymamak üzere haram olan bir şeyi yiyebilir veya bir işi yapabilir. İlgili ayette Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. “Allah, size ancak leş, kan, domuz eti ve Allah’tan başkası adına kesileni haram kıldı. Ama kim mecbur olur da, istismar etmeksizin ve zaruret ölçüsünü aşmaksızın yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Şüphesiz, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”[8] Haram günün şartlarına göre helal olarak görülmemeli, helal günün değişen ve gelişen şartlarına görü haram sayılmamalıdır. Bize düşen görev helalleri haram, haramları helal saymak yerine tespit edilen helallere uymak ve haramlardan kaçınmaktır. Vaazımızı Hz. Peygamber Efendimizin haram ve helal hususunda takınmamız gereken tavrı bildiren bir hadisiyle sonlandırıyoruz. "Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında haram veya helal olduğu şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da muhafaza etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir.[9] Yüce Rabbim helallerine uymayı haramlarından kaçınmayı, dünya ve ahiret mutluluğunu yakalamayı, bu mutluluk için uğraş içerisinde olmayı bizlere nasip etsin. Geceniz mübarek olsun. Allah’a emanet olun. Ahmet ÜNAL Vaiz [1] Araf, 7/157 [2] Maide, 5/4 [3] Yunus, 10,59 [4] Araf, 7/32 [5] Nahl,16/116. [6] Maide, 5/87 [7] İbnu Mace, Et'ime 60; Tirmizî, Libas 6. [8] Bakara, 2/173 [9] Buharî, İman 39
HELÂL VE HARAM NEDİR? HELÂL NEDİR? Helâl, Allah tarafından müsaade edilen, zararsız şeydir. Helâlin özelliği; güzeldir, faydalıdır ve temizdir. HARAM NEDİR? Haram, Cenab-ı Allah tarafından kesin olarak yasaklınmış olan şeydir. Haramın özelliği; çirkindir, faydasızdır, zarar verir. Kur’an’da şöyle buyrulur. “Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar, de ki Bütün iyi ve temiz şeyler size helâl kılınmıştır.” Mâida Sûresi 4 Hz. Peygamber de şöyle buyurur “Helâl Allah’ın Kur’an’da helâl kıldığı şey, haram ise, Allah’ın Kur’an’da haram kıldığı şeydir. Allah bir çok haramlar koymuştur, sakın onları çiğnemeyin, koyduğu sınırı aşmayın.” Haramla helâl arasında bir de şüpheli şeyler vardır. Hz. Peygamber şöyle buyurur “Helâl de haram da açıktır. Bunların arasında şüpheli şeyler vardır. Bunu çokları bilmez. ġüpheli şeye düşen harama düştü demektir. Yasak olan korunun kenarında sürüsünü otlatan çoban gibidir, yasağa düşmesi yakındır. Uyanık olun, her melikin korusu vardır, o da haramlardır. Bedende bir et parçası vardır, o temiz olursa, bütün beden temiz olur, o bozuk olursa, bütün vücut bozulur. İşte o kalptir.” Ramuz el-Ehadis 204/6 İslâmda kalp temizliği esastır. Kalbin temiz olabilmesi için bedenin temiz olması lâzımdır. Bedenin temiz olabilmesi için de yenilip içilenin temiz olması gerekir. Hz. Peygamber, “ İnsan yediğinden ibarettir” diyor. Yenilip içilen helâlden olmazsa, insanın organları bile insana isyan eder, itaat etmez. Kalp de kararır.
Sihirli Hikaye BuradasınızAnasayfaharam Kullanıcı girişi Kullanıcı adı * Parola * Yeni parola iste CAPTCHALütfen resimde gördüğünüz doğrulama kodunu, hemen altındaki kutucuğa giriniz. Hesap sorusu * 1 + 14 = Bu basit matematik problemini çözün ve sonucu girin. Ör 1+3 için 4 giriniz. Üye OlGiriş Site İçi Arama Google Araması Google Araması Arama formu Ara Anasayfa HikayelerAşk Hikayeleri Duygusal Hikayeler İbretlik Hikayeler İlginç Hikayeler Kıssadan Hisse Korku Hikayeleri Mitolojik Hikayeler FıkralarAsker Fıkraları Çocuk Fıkraları Deli Fıkraları Doktor Fıkraları Hayvan Fıkraları Karadenizli Fıkraları Karı-Koca Fıkraları Karışık Fıkralar Nasreddin Hoca Fıkraları Okul Fıkraları Ölümle İlgili Fıkralar Sarhoş Fıkraları Sarışın Fıkraları Siyasi Fıkralar Spor Fıkraları Yahudi Fıkraları Yaşlı Fıkraları Hakkımızda Reklam Sıralama En YenilerÇok YorumlananlarÇok OkunanlarYüksek Oy AlanlarEn SevilenlerEditörün Seçimi Helal halibrahim ekledi - 29 Mart 2009Sarhoş Fıkraları "İçki helal midir, haram mı?" diye sorulunca, Bektaşi şöyle yanıt vermiş - Ağıza göre değisir!... Oy ver420 oy 1230 Sosyal Sihirli Hikaye Twitter'da takip et! Rastgele Yazılar Yenile Tavuk İle Civciv Hokkabaz Polis Temel Temel Psikologda An Meselesi Adem ile Havva Bush'lu Pul Öyleyse Deriyi Sertleştiriyor Öperim Reklam [Buraya Reklam Verin] Etiket Bulutu aldatma anne araba asker baba deli doktor Dursun evlilik gaf hayvan iğneleme Karadeniz Karadenizli karı koca kurnazlık Kısa Fıkralar Nasreddin Hoca okul oğul polis sarhoş sarışın soru Temel yaşlı çocuk öğrenci öğretmen Sihirli Hikaye Genel Kurallar Lisans Koşulları Site Haritası Bizi Takip Edin RSS'den Takip EdinFacebook'ta Takip EdinTwitter'da Takip EdinGoogle Plus'ta Takip Edin Sihirli Hikaye © 2022 • Bir Halil İbrahim Özdemir projesidir. Reklam SSS Hakkımızda
helal ve haram ile ilgili kısa hikayeler